20 Mart 2012 Salı
bu sabah..
insanın en büyük derdi kendisiyle.. hırslarımız, zayıflıklarımız, sevmelerimiz, üzülmelerimiz; kendimizle savaş içindeyiz. biraz umursamamak lazım, dalga geçmesini bilmek ve kendine tapmamak lazım. hazır hayattayken yaşasana. o ne der, bu ne düşünür, şu alınmasın, onlar kızmasın. Tanju Okan-Koy Koy Koy dinlerim böyle zamanlarda, sizde dinleyin.. Günaydın.
http://www.youtube.com/watch?v=WrVCkOBEGVI
bu ay..
bir ay oldu olmadı ama bunlar son favorilerim, aldıklarım, ilgilendiklerim.. 'Marni at H&M', 8 Mart'ta görücüye çıktı. Akıllı davranıp 7 Mart'taki basın lansmanına gidelim dedim, dedik.. ama izdihamdan kendimizi bile kaybettik. iyi ki gittim diyorum, ilerde sosyolojik bir vaka olarak örnek gösterebilirim yaşananları :) bir çanta, bir bileklik, bir çorap.. ben yine iyiyim aslında, bileklik için birbirini yiyenler, çorapları çekiştirenler mevcuttu. neyse ki bana denk gelmedi :) çantayı da barter sistemiyle kaptı Güneş benim için, bildiğiniz eski takas sistemi ile elindeki takı karşılığında çantayı aldı sıradaki bir kadından.. Marni sendromu dışında... Cassette'e bayılıyorum! Bağdat Caddesi, Galatasaray ve Nişantaşı'nda şubeleri olan dükkanın her metrekaresinde ilham var! BOYSARE TOYS yazan kolyem son zamanlarda gördüğüm en güzel şeylerden biri ;) Takması pek kolay değil ama.. 'biraz ayıp olmuyor mu?' diye yolda çeviren erkekler ve 'bende istiyorum!' diyen kadınlar her yerde.. Ortada duran ARA dergisi, Koç Üniversitesinin dergisi diyebiliriz.. Ama bir okul dergisinden çok-çok daha fazlası! Dergiyi ayrıca anlatmak istediğim için şimdi bahsetmiyorum ama kapak süper ;) En sol üst köşede duran bıyıklı adam ise yeni telefon kabım, Hayal Fabrikası tasarımı.. Bide desenler var; gömlek ve etekler.. Yaz gelsin istiyorum artık o yüzden renklere yöneldim bu aralar.. Bu ay böyle geçmiş..
15 Mart 2012 Perşembe
14 Mart 2012 Çarşamba
all about the colors **
Her günümü Karaköy, Eminönü, Galata, Çukurcuma ve civarlarında geçirebilirim.. Bazı yerlerin diyecekleri çoktur. 'Oraları' dinlemeyi öğrenirsek ne mutlu.. Bahsettiğim yerlerin renkleri nasıl gördüğünüze bağlı değişir. Ne kadar duyabildiğin ve görebildiğin önemli.. Dün, tüm günümü oralarda geçirdim, gitmişken Van Gogh Alive sergisine de gittim, Karaköy Antrepo'da halen devam eden sergiye gidin ve renkleri duyun. Dönemin müzikleri ile canlanan eserler, uyanmak' için yeterli..
| Portreler.. |
| Van Gogh'un çoğunlukla kız kardeşine yazmış olduğu mektuplar.. |
Son !!!
| Çekim öncesi.. Bavullarım ve ben hazırız! |
| İlk kare için hazırlık.. Berrak Tüzünataç'ın üstündeki kaban Fatoş Yalın'a ait ;) |
| Tamer Yılmaz ve Fatoş Hanım sahneyle ilgili konuşuyor.. Yiğit Özşener benim favorim olan MC Queen kaban ile beklemede.. |
![]() | |||
| Tamer Yılmaz çekerken.. |
| Engin Altan Düzyatan/ Marie Claire Şubat '12 |
| Nehir Erdoğan / Engin Altan Düzyatan Marie Claire Şubat '12 |
| Nehir Erdoğan / Berrak Tüzünataç / Yiğit Özşener / Engin Altan Düzyatan Marie Claire Şubat '12 |
Fotoğraflar: Tamer Yılmaz
Moda Editörü: Ceylan Atınç
Prodüksiyon: Kutluk Toktamış / ProductionIstanbul
Makyaj: Melis İlkkılıç
Saç: Ferit Belli
Moda Editörü Asistanları: Ceren Çetinoğlu / Güneş Uysalefe
Backstage Video: Dilek Altan- Fabrika
Çekimin backstage videosunu merak edenlere: http://bit.ly/ifPCSK
Labels:
Berrak Tüzünataç,
Ceylan Atınç,
Engin Altan Düzyatan,
Fatoş Yalın,
Marie Claire,
Nehir Erdoğan,
Son,
Tamer Yılmaz,
Yiğit Özşener
11 Mart 2012 Pazar
malraux der ki..
André Malraux, İnsanlık Umudu'nun yazarı (La Condition Humaine) bir asır öncesinde demiş.. Hayat hiçbir şey etmez ama hiçbir şeyde hayat etmez.. gibi çevirsek yeter sanırım..
À la recherche du temps perdu..
Bazen, hep değil ama çoğu zaman uzaktan bakmak gerekiyor, kendi hayatına uzaklaşıp bakmaya devam etmek.. Farkında olmadan yaşanılan başka hayatlar, bi yerlerde kendini terketmeler.. Şimdiki zamandan çok uzağız bazı zamanlar. Fotoğraf benim şimdiki zamanım. Durup düşünmek lazım bazen, neredesin?
Kaydol:
Yorumlar (Atom)



